top of page
Yazarın fotoğrafıŞehr-i Maraş 1920

Osmanlıda Dondurma

İlk Dondurma Tarifleri

1844 tarihli İlk basılı Türkçe yemek kitabı Melceü’t Tabbâhin’de (Aşçıların Sığınağı) dondurma tarifi yer almamakla birlikte dondurma kutusundan söz edilir. 1856 tarihli Ali Eşref Dede’nin “Yemek Risalesi”nde süt ve süzme aşure dondurmalarının yapılışı anlatılır. Araştırmacı Turgut Kut’un belirttiğine göre dondurma tarifinin yer aldığı ilk basılı yemek kitabı ise 1882 tarihli Ayşe Fahriye’nin “Ev Kadını” adlı kitabıdır. Kitapta kaymaklı, vanilyalı, kahveli, limonlu, vişneli, frenküzümlü, çilekli, kızılçıklı karadutlu, kayısılı, kavunlu dondurma tarifleri bulunmaktadır.

Bu tarifler hep dondurma kutularında yapılacak şekilde verilmiştir. Ancak 1930’lu yıllarda artık evlere girmeye başlayan buzdolapları dondurma tariflerine de değişiklik getirir.

1856 tarihli Ali Eşref Dede’nin Yemek Risalesi’nden Dondurma Tarifi:

“Bir kıyye hâlis sütü süzüp pişireler. Bir yumurtanın akını dört beş fincan ile gereği gibi çalkalayup halledeler. Sonra yüz ya da yüz elli dirhem sükker koyalar. Ve kadar-ı kifâye beyaz ve sâf balık tutkalını beş altı fincan su ile ateşte eritüp sükker ile karıştırup ateşe vaz ve limon suyu ile kestirüp indermezden mukaddem bir fincan gülâb ile bir miktar misk-i nâfi ezüp kesilmiş sükkere katup ve karıştırup mezc olunca ve hengâm-ı sermâ ise burûdetin te’siri ile donar ama avân-ı germâ ise tabağı kar üzerine vaz’la hoş donar ve latif olur.”

İlk Dondurma reklamı

İlk dondurma reklamı 18 Eylül 1849 tarihinde Ceride-i Havadis gazetesinde yer almış ve Beyoğlu Alman konsolosluğu karşısında açılan bir şekerci dükkânında satılan dondurmanın reklamı yapılmıştır. Resim ve çizimlere yer verilmeyen metin içerikli reklamda “nefis” ve “gayet ucuz” gibi sloganik ifadeler görülür.

Kar ve Buz Vakıfları

Osmanlı zamanında kimi hayırseverler tarafından kurulmuş kar ve buz vakıfları vardı. Bu vakıfların görevi yazın dağlardan şehre kar ve buz getirterek çarşıda, pazarda, camide, ücretsiz halka dağıtmaktı. Şerbet veya karma yapılarak dağıtıldığı da olurdu.Bazı yörelerde ise hayır yapmak isteyenler parasına göre karcıya sipariş vererek ahaliye kar dağıtılmasını istiyordu. Anadolu’da buna “kar üleştirmek” denirdi.

Kar dağıtmak özellikle sıcak yaz günlerinde tarlada, bağda, bahçede çalışan veya ekinle uğraşan köylü nazarında çok büyük sevaptı. “Kar hayrı” denilen bu gelenek Anadolu’nun hemen her sıcak yöresinde o zaman için en çok işlenen hayırlardan birisiydi.

Sarayda Dondurma:

Son dönem Osmanlı Saray menülerinde de dondurma sıklıkla yer alıyordu. Gerek yabancı konukların kabulü, gerekse özel davetlerde dondurma tatlılar arasında ikram ediliyordu ki özellikle fıstıklı dondurmanın tercih edildiği dikkati çeker.

Cemile ve Münîre Sultan’ın düğün yemeklerinde ikram edilmek üzere dondurma tabağı, dondurma kaşığı, âdi dondurma kaşığı, dondurma kutusu için 332.000 lira harcanmış, malzeme ve dondurmacılara ise 84.720 lira ödenmişti. Yine Yıldız Sarayında Âyan ve Mebûsan Meclisi üyelerine verilen ziyafette tatlı olarak kaymaklı baklava ve fıstıklı dondurma ikram edilmişti. Dünya Savaşının hemen öncesinde 1914’de Harbiye Nazırı Enver Paşa yabancı devlet elçilerine verdiği ziyafette de envai çeşit dondurmalar ikram etmişti.

📷

Kaynakça: tarihvemedeniyet.org

501 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

留言


bottom of page