Avrupa'da 1800’lerde Dondurma daha çok elit insanların ulaşabileceği bir yiyecek olarak algılanırdı. Yapanı az ve saklama koşulları da oldukça kısıtlıydı. Sanki sadece aristoktratların ziyafetlerde tadabileceği bir lezzet gibiydi.
Oysa ki Istanbul'da Tophane'deki Karhane'den buz temin etmek suretiyle seyyar dondurmacılar bugünkü Eminönü-Fatih hattında çok rahatlıkla rastlayabilceğiniz esnaftandı. İşin ilginç tarafı seyyar Mısırcılar gibi dondurmacılar yetişkinlerden ziyade çocukların tatlısıydı.
İtalya’da endüstri devirimiyle birlikte dondurma yapım makinaları ve saklama üniteleri icat edildi. Artık el emeği ile karıştırılan, küçük kazanlarda hazırlanan dondurmalar yerlerini atölyelere bırakmaya başladı. Bu aşamada halen aile şirketleri işlerinin başındaydılar. Üretim çokluğu sayesinde herkes ucuz dondurmaya erişim imkanı buluyordu.
Tabi zamanlar değişti, artık seyyar dondurmacılar ve küçük atölyelerin yerini kalite belgeleri hazır ve içeriğini özenle seçerek üretim yapan markalar aldı. Maraş dondurması bu süreçte bir halk yiyeceği olma özelliğini ise hiç yitirmedi. Tüm yerli ve milli tatlılarımıza ve onların yanında Maraş dondurması üreten markalarımıza ve de bu lezzeti yayanlara sahip çıkalım.
Comments